More than 10,000 people signed the campaign for women’s right to alimony – Kadınların nafaka hakkını savunan kampanya 10.000’den fazla imza topladı
More than 10,000 people signed the petition started on June 12 with the call of Alimony Rights Women’s Platform. According to the Turkish Civil Code, alimony can be given to the party that will fall into poverty in case of divorce regardless of gender. However, the right to alimony, which in practice is benefited mostly by women as a result of gender inequality, is on the agenda again with discussions of restriction. The campaign, which opposes the intervention foreseen for the right to alimony, emphasizes that the law should not be changed or revoked and that women’s rights should be respected.
The campaign states that the women, who are prevented from participating equally in education and employment, who are expected to be housewives and mothers, and who are either not allowed to work or are not able to work due to care responsibilities within the home, are simultaneously expected to find jobs that will provide a sufficient source of livelihood in cases of divorce.
Signatories from a wide range of fields and professions, such as housewives, politicians, artists, lawyers, academics, athletes, engineers, who support the campaign, call for solidarity, emphasizing that not only the right to alimony, but all the acquired rights of women, including the right to divorce and inheritance may be at risk.
12 Haziran’da Nafaka Hakkı Kadın Platformu’nun çağrısıyla başlatılan imza kampanyasına 10 günde 10.000’den fazla kişi imza attı. Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka cinsiyetinden bağımsız olarak, boşanma halinde yoksulluğa düşecek tarafa bağlanabiliyor. Ancak kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlik nedeniyle pratikte çoğunlukla kadınların faydalandığı nafaka hakkı, kısıtlanması tartışmalarıyla yeniden gündemde. Nafaka hakkına yapılması öngörülen müdahaleye karşı çıkan bu kampanya ile, nafakayı düzenleyen yasanın değiştirilmemesi veya geri alınmaması ve kadınların kazanılmış haklarına saygı duyulması gerektiği vurgulanıyor.
Kadınların eğitim ve istihdam alanında erkeklerle aynı haklardan faydalanmalarının engellendiği; kadınlardan ev kadını ve anne olmalarının istendiğini belirten imza metni, ev içinde eş, çocuk, hasta ve yaşlı bakımı gibi sorumluluklar nedeniyle meslek sahibi olamayan, olsa da çalışmasına izin verilmeyen veya bu sorumluluklar nedeniyle çalışmaya imkan bulamayan kadınlardan boşanmaları halinde geçimlerini sağlayacak iş bulmalarının beklendiğini söylüyor ve bunun yarattığı eşitsizliğe itirazları içeriyor.