GREVIO’s Evaluation Report on Turkey is published – GREVIO Türkiye Değerlendirme Raporu’nu yayınladı
GREVIO published its first evaluation report on Turkey on 15 October 2018. The report states that the lack of a systematic and thorough assessment of the policies, and the authorities’ increasing emphasis on women’s traditional roles and stereotypes are factors undermining positive efforts.
The report expresses concern about impunity, and also points to women’s underreporting of cases of gender-based violence due to fears of stigmatisation and reprisals, and because of language barriers and lack of trust in the authorities. Experts point to the fact that stalking is not yet defined as a separate offence under Turkish criminal law, although latest available statistical data regarding stalking show that 27% of women in Turkey have been subjected to stalking at least once in their lives.
The report mention that the lack of sufficient data on the investigation, prosecution and sentencing of perpetrators lead to the lack of effective monitoring of the implementation of laws. The report states that underage and forced marriages should be addressed; and expresses concern over the increasing pressure on civil society organizations, specifically independent women’s organisations.
The report is not yet translated into Turkish by the national authorities.
GREVIO Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamasına ilişkin ilk değerlendirme raporunu 15 Ekim 2018’de açıkladı. Rapor, politikaların bütüncül ve sistematik olarak değerlendirilmemesini ve yetkililer tarafından kadınların geleneksel rollerine gittikçe daha fazla vurgu yapılmasını, kadına yönelik şiddetle mücadelede olumlu çabaları zayıflatan iki faktör olarak tanımladı.
Cezasızlığın sürekli hale gelmesinden endişeyle söz eden rapor ayrıca kadına yönelik şiddete maruz kalan kadınların bu olayları bildirme oranlarının damgalanma veya misillemeyle karşılaşma korkusu, dil bariyeri ve yetkili kurumlara/kişilere güvensizlik gibi nedenlerle düşüklüğüne işaret etti. Rapor, son istatistiki verilerin Türkiye’de kadınların %27’sinin hayatlarında en az bir kez ısrarlı takibe maruz kaldığını göstermesine rağmen, ısrarlı takibin Türk Ceza Kanunu’nda hala ayrı bir suç olarak tanımlanmadığını vurguladı.
Rapora göre, kadına yönelik şiddet suçları işleyen faillerin soruşturulması, kovuşturulması ve cezalandırılmasına dair verilerin olmayışının yasaların uygulanmasına ilişkin izlemenin yetersiz kalmasına neden oluyor. Rapor ayrıca erken yaşta ve zorla evliliklerin ele alınması gereken bir sorun olduğunu dile getirdi. Uzmanlar, raporda sivil toplum örgütlerine, özellikle de kadına yönelik şiddetle mücadele alanında yer alan bağımsız kadın örgütlerine yönelik artan baskı nedeniyle duydukları endişeyi vurguladılar.
Rapor yetkililer tarafından henüz Türkçe’ye çevrilmedi.